KMO

MÜHENDİSLİK MESLEĞİ CAN ÇEKİŞİYOR.

    Yayına Giriş Tarihi: 20.11.2013  Güncellenme Zamanı: 28.11.2013 14:54:55  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 20.11.2013 11:59:53

Mühendislik Kontenjanları Yine Boş Kaldı! Devletin ve yüksek öğrenimle ilgili kurumu YÖK’ün eğitim politikaları iflas etmiştir. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)` nin 3 Ekim 2013 günü yaptığı açıklama ile ek yerleştirme sonuçları ilan edilmiş, ek yerleştirmelerin ardından 118 bin 700 üniversite kontenjanın boş kaldığı tespit edilmiştir. Boş kontenjanların oranı ise rekor kırarak bu yıl % 15,2`ye ulaşmıştır.

Kimya Mühendisliği Bölümlerinde boş kalan kontenjanların sayısı ise 780` dir. Bu kontenjanların 695‘i devlet üniversitelerinde bulunmaktadır. Devlet üniversitelerinde boş kalan kontenjanların oranı % 24`tür. Son beş yılda kurulan, ciddi anlamda öğretim üyesi açığı ve laboratuvar sıkıntısı olan Ek yerleştirmede Siirt ve Tunceli Üniversitelerinin Kimya Mühendisliği bölümlerini tercih eden hiç kimse olmadığı için ek kontenjanların tamamı boş kalmıştır. Ülkenin en iyi üniversitelerinde bile boş kontenjanlar ortaya çıkmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümlerinde boş kontenjanlar kalmıştır. YÖK ve hükümet plansız ve düşüncesizce açtıkları mühendislik fakültelerinin boş kontenjanları altında kalmıştır.

Meslek alanımızın otuz yedi farklı üniversitede toplam 3250  (normal 2600 ve ikinci öğretimde ise 650) kontenjanı; hükümet ve YÖK`ün plansız, yandaşlara alan açma düşüncesi ve seçim rüşvetleri sonucu açılan yeni bölümlerle içinden çıkılamaz hale gelmiştir. Pazarda domates satanların bile pazara giren domatesi fiyatı ucuzlamasın diye hesaplayarak pazara aldığı bir dönemde YÖK`ün düşüncesizce; üniversite, mühendislik fakültesi ve bölüm açma pervasızlığı nedeniyle mühendisler yoğun olarak işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu gün,  tek bir öğretim üyesine sahip mühendislik bölümleri sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Her yıl yaklaşık yirmi bin civarında mühendis mezun olmakta bunun ancak yüzde kırk civarındaki bir bölümü iş bulabilmektedir. İş bulanlar ise yoksulluk ya da açlık sınırının altındaki ücretlerle çalıştırılmaktadır. Bu, beş yılda yüzbin mühendis demektir ve bunun atmış bini de işsiz mühendis anlamına gelmektedir.

2 Temmuz 2013 tarihinde yayınlanan Onuncu Kalkınma Planında Türkiye sanayisi için hazırlanan öngörüler ne yazık ki mühendislik mesleğinin geleceği için hiç umut vermemektedir.  Sanayileşme iddiası olmayan, kamunun bütün sanayi tesislerini haraç mezat satan ve bu kurumları özelleştirme adı altında yok eden zihniyet buna karşılık her ile birkaç üniversite  ve mühendislik fakültesi açarak mühendislik mesleğini diplomaları olan ama bunu kullanamayan işsizler ordusuna indirgemiştir. Türkiye`nin ne bu kadar üniversiteye ne de bu kadar mühendislik fakültesine ihtiyacı vardır. Kimya mühendisliği bölümü üniversite senatolarının aldığı kararla açılabilecek bir bölüm değildir. Bilinmelidir ki mühendisliğin esası planlamadır. Bu anlayışla açılan üniversiteler liseyi aratan eğitim düzeyi, hiç araştırma yapmayan öğretim üyeleri ve olmayan laboratuvarları ile dünyada geri kalmış ülkelerde bile olmayan bir örnek haline gelmiştir.

Bilindiği üzere mühendislik; bir düşünce sistematiği ve matematik düşünme becerisi olup, bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden akıl ve deneyim yoluyla somut sentezlere vararak insana ve insanlığa yararlı oluşumları yaratma gücü olup bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynakları en iyi şekilde değerlendirip optimum çözüm arayışı içerisinde olmaktır. Bu amacın gerçekleşebilmesi öncelikle  iyi mühendis olması gereken yeterli sayıdaki öğretim üyeleri tarafından verilen eğitimi almaktan ve yeterli ölçüde pratik çalışma yapılan laboratuvar gibi alanların  varlığından geçer. Yani hocasız, uygulamasız mühendis yetiştiği hiçbir yerde görülmüş değildir. Nitelikli insan gücünü arttırmanın yolu, elinde diploması olan ama bilimden, teknikten haberi olmayan, temel bilgi ve uygulamalardan habersiz, analiz ve sentez yapma yeteneğinden yoksun, bilim felsefesinden bihaber, anti pozitivist kişiler yetiştirmek olmamalıdır.  Ülkemizde mühendislik mesleği; diplomaların kiraya verildiği, kontrol edilen sahaya ve işe ait evraklara alınan asgari ücret düzeyindeki paralar karşılığı işi görmeden sadece imzaların atıldığı bir pratiğe dönüşmüştür. Bunun vebali mühendis sayısını ülke gerçeklerinden bağımsız, düşüncesizce arttıran siyasilere aittir.

Artık Lisans Yerleştirme Sınavı‘nda 180 puan barajını geçen herkes mühendislik bölümlerine girebilmektedir. Ne yazık ki sınavda hiçbir Matematik sorusu çözmeden mühendislik bölümlerine girmek olasıdır.

Belirtmek gerekir ki, ülkenin ihtiyaçları gözetilmeden artırılan üniversite kontenjanlarının boş kalması nedeniyle büyük kamu kaynakları boşa gitmektedir. Boş kalan bölümlere yapılan yatırımlar ve diğer giderler israf edilmiş olmaktadır.

Bugün üniversitelerimizdeki mühendislik kontenjanları ülke sanayiinin ihtiyaçlarından çok fazladır. Sanayimiz yerinde saydığı halde mühendislerimizin sayısı giderek artmaktadır. Oysa kalkınan ve sanayileşen ülkelerin mühendis ihtiyacı artar. Mühendislik mesleği, ekonomisi iyiye giden ülkelerde değer kazanır. Ne yazık ki ülkemizde bunun tam tersi yaşanmaktadır.

Biz Kimya Mühendisleri Odası olarak; kendi meslek alanımızda yeni bölümler açılmasını istemiyoruz. Öğretim üyesi sayısı ve niteliği yeterli olmayan, laboratuvar ve uygulama olanaklarının sınırlı olduğu bölümlerin acilen kapatılmasını istiyoruz. İkinci öğretim adı altında; gerçekte öğretim üyelerinin ve fakültenin finansal sorunlarını çözmek amacıyla kurulmuş bu bölümlere artık öğrenci alınmasını istemiyoruz. Kimya Mühendisliği toplam kontenjanının en az 20 yıl boyunca % 35 oranında azaltılmasını istiyoruz.

Kimya Mühendisleri Odası bu konuda yapılacak çalışmalara katkı sunmaya hazırdır.

Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası 
Yönetim Kurulu

 

Okunma Sayısı: 7594

Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME