KMO

BURSA ÇİMENTO DEĞİL, KESTEL VE BURSA HALKI KAZANDI

    Yayına Giriş Tarihi: 09.03.2018  Güncellenme Zamanı: 09.03.2018 09:12:33  Yayınlayan Birim: BURSA ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 09.03.2018 09:11:59

Şubemiz, Bursa Barosu, Bursa Tabip Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Kestel Halkı Çevre İnisiyatifi, DOĞADER Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği  Bursa Tabip Odasında yaptığı basın açıklamasıyla Bursa Çimento kapasite artışına karşı açtıkları davada mahkeme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen "ÇED Olumlu" kararını iptal ettiğini bildirdi.

Şube başkanımız Ali Uluşahin tarafından okunan metinde, "Bursa Çimentonun üretim kapasitesinin 3 milyon 250 bin ton/yıl`a ulaşmış olmasına rağmen üretim kapasitesini 2,3 kat yani 4 milyon 400 bin ton/yıl arttırarak 7 milyon 650 bin ton/yıla çıkardığını, masumlaştırılmış kapasite artışı kılıfı kullanılarak, daha fazla üretim yapılacağını, bunun da yeni bir fabrika kurma ve çimento sektöründen daha fazla pay kapma anlamı taşıdığını" belirtilmiştir.

 

ÇİMENTO SEKTÖRÜ KİRLETİCİ SANAYİDİR

Bilimsel araştırmalarda 1 kg çimento üremek için 1 ton karbondioksit açığa çıkardığını, aynı zamanda çimento fabrikaları bacalarından küresel ısınmaya neden olan karbonla birlikte Dioksin, furan gibi kanserojen gazlarla birlikte PM10 ve PM2.5 denen 10 mikron ve daha küçük kül parçacıkları olan partikül maddelerin atmosfere salındığını belirtti.  Bu gaz ve parçacıkların insan sağlığı üzerine hayvan ve bitkiler üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu hastalıklara ve verim düşüşlerine neden olduğunu, gelişmiş ülkelerin zararlarından dolayı çimento üretmektense ithal etmeyi tercih ettiğini ekledi.

SON 7 YIL İÇİNDE TÜRKİYE‘DE ÇİMENTO KAPASİTESİNİN %40‘I ATIL KALMIŞ KULLANILAMAMIŞTIR.

Çimento üretimi, en kirletici sanayi sektörleri arasında yer alsa da son 15 yıl içinde verilen teşvikler Türkiye‘de çimento yatırımlarının tavan yapmasına neden olduğunu söyleyen Uluşahin Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre 2016 yılında 132,8 milyon ton kapasiteye rağmen 75 milyon ton çimento üretimi gerçekleştirildi dedi.  Türkiye inşaat ve yapı sektörüne verilen onca desteğe ve yatırıma rağmen var olan çimento üretim kapasitesinin en çok %56‘sı kullanabilmiştir. Buna rağmen Türkiye‘de çimento yatırımları hız kesmeden devam etmektedir. Dava açan kurumların, Dava süresi boyunca Bursa Çimento tarafından bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını söyleyerek gelişmeye karşı, teknoloji düşmanı olarak nitelendirilmelerini gerçek dışı bulduklarını söyledi.

BİZİM KARŞI OLDUĞUMUZ DAHA FAZLA KAZANÇ VE PAZAR PAYI ELDE ETMEK AMACIYLA HALKIN SAĞLIĞINI HİÇE SAYMAK

Karşı oldukları konunun Bursa Kestel ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın mahalleleriyle yan yana bulunan Bursa Çimento‘nun iki kat daha fazla kömürün yakılmasına neden olacak çimento üretim kapasitesinin inanılmaz boyutta arttırılması olduğunu belirti.  "Biz bu kapasite artışına engel olmasaydık olası tüm tedbirlere rağmen Bursa Çimento daha fazla hammadde ( kil, kireçtaşı) ve su kullanarak yarattığı kirliliğin iki katını havaya vermeye başlayacak;  yaz ve kış tüm yıl boyunca hava kirliliğinde rekor kıran ülkemizin havası kirli ilk dört ili arasında yer alan Bursa`mızın havasını daha da kirleterek başta yakın çevresindekiler olmak üzere tüm halkımızın sağlığını ve yaşamını olumsuz yönde etkileyecekti "dedi

Bursa Çimento, "ÇED Olumlu" kararını çevresindeki zeytinlikleri gizleyerek, çevresindeki insanların sağlığını hiçe sayarak aldığını söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen "ÇED Olumlu kararında, 3573 sayılı zeytin kanunu ve planlar uygulanmayarak ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığına açılan davada kamu adına görev yapan bilirkişilerin 3 km mesafe içindeki zeytinlik arazileri bu mesafe dışındaymış gibi göstererek görevlerini tam yapmadığını belirtti.

BURSA ÇİMENTO DEĞİL, KESTEL VE BURSA HALKI KAZANDI

Bursa Çimento kapasite artışına karşı açtığımız davada mahkeme bizi haklı bularak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen "ÇED Olumlu" kararını iptal etti.

1969 yılında Klinker ve çimento toplamı olarak 480 bin ton/yıl olarak başladığı üretim kapasitesi günümüzde 3 milyon 250 bin ton/yıl`a ulaşmış olmasına rağmen Bursa Çimento,   üretim kapasitesini 2,3 kat yani 4 milyon 400 bin ton/yıl arttırarak 7 milyon 650 bin ton/yıla çıkarmak istiyordu. Bu durum, bir kapasite artışından çok aslında,  yeni, temiz ve teknolojik üretim amacı ile gerekçelendirilmiş, masumlaştırılmış kapasite artışı kılıfında Bursa Çimento‘nun kurulu fabrikasından daha fazla üretim yapacak yeni bir fabrika kurma ve çimento sektöründen  daha fazla pay  kapma anlamı taşıyordu. 

Dünya genelinde çimento sektörü kirletici sanayidir ve yapılan araştırmalar 1 kg çimento üremek için 1 ton karbondioksit açığa çıkardığını ortaya koymaktadır. Ayrıca çimento fabrikaları bacalarından küresel ısınmaya neden olan karbonla birlikte zehirli gazlar ve partikül maddeler de çıkar. Dioksin, furan gibi kanserojen gazlarla birlikte PM10 ve PM2.5 denen 10 mikron ve daha küçük kül parçacıkları havaya yayılır. Bunlar insan, hayvan ve bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratır, hastalıklara verim düşüşlerine neden olur. Bu nedenle dünyada bir çok ülke çimento üretmektense çimentoyu başka ülkelerden ithal etmeyi tercih ederler.  

Çimento üretimi, en kirletici sanayi sektörleri arasında yer alsa da son 15 yıl içinde verilen teşvikler Türkiye‘de çimento yatırımlarının tavan yapmasına neden oldu. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre 2016 yılında 132,8 milyon ton kapasiteye rağmen 75 milyon ton çimento üretimi gerçekleştirildi. Bunun anlamı Türkiye inşaat ve yapı sektörüne verilen onca desteğe ve yatırıma rağmen var olan çimento üretim kapasitesinin en çok %56‘sı kullanabilmiştir. Son 7 yıl içinde en iyi durumda bile Türkiye‘de çimento kapasitesinin %40‘ı atıl kalmış kullanılamamıştır.

Buna rağmen Türkiye‘de çimento yatırımları hız kesmeden devam etmektedir. Bu yatırımlardan biri de Bursa Kestel ilçemizde yaşayan vatandaşlarımızın mahalleleriyle yan yana bulunan Bursa Çimento‘dur. 

Dava süresi boyunca Bursa Çimento bir karalama kampanyasıyla biz dava açan kurumları gelişmeye karşı, teknoloji düşmanı olarak nitelendirdi. Üretim hattını yenileyerek daha az kirlilik yaratacaklarını öne sürdüler ve bizim bu gelişmeye engel olmak istediğimizi ilan ettiler.

Oysa ki, biz teknoloji yenilemesine karşı olmadığımızı her fırsatta dile getirdik. Bizim karşı olduğumuz daha fazla kazanç ve pazar payı elde etmek amacı fırsatçı bir yaklaşımla  iki kat daha fazla kömürün yakılmasına neden olacak çimento üretim kapasitesinin inanılmaz boyutta arttırılması olduğunu belirttik. Öyle ki, biz bu kapasite artışına engel olmasaydık olası tüm tedbirlere rağmen Bursa Çimento daha fazla hammadde ( kil, kireçtaşı) ve su kullanarak yarattığı kirliliğin iki katını havaya vermeye başlayacak;  yaz ve kış tüm yıl boyunca hava kirliliğinde rekor kıran ülkemizin havası kirli ilk dört ili arasında yer alan Bursa`mızın havasını daha da kirleterek başta yakın çevresindekiler olmak üzere tüm halkımızın sağlığını ve yaşamını olumsuz yönde etkileyecekti.

Aslında kanunlar (3573 sayılı zeytin kanunu madde 20), yönetmelikler ve planlar gerçek anlamda uygulanmış olsaydı veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çimento fabrikasına yakın mesafelerde zeytinlik arazilerinin bulunması gerekçesi ile kapasite artışına karşı verdiği  olumsuz görüşü nedeniyle alınan ÇED sürecinin sonlandırılması kararına karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına açılan davada kamu adına görev yapan bilirkişilerin 3 km mesafe içindeki zeytinlik arazileri ( 630 dekar) bu mesafe dışındaymış gibi göstermeyerek görevlerini tam yapsalardı ÇED iptali 2015 yılında kesinleşirdi. Başka bir anlatımla Bursa Çimento, "ÇED Olumlu" kararını çevresindeki zeytinlikleri gizleyerek, çevresindeki insanların sağlığını hiçe sayarak alamazdı. 

Adaletin geçte olsa insan sağlığından, sağlıklı bir çevrede yaşama ve tarımsal üretim yapma hakkından yana gerçekleşmesi adına mücadele eden, destek veren başta Kestel` de yaşayan halkımız olmak üzere tüm Bursa halkına, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine, dernek ve partiler ile adaletin gerçekleşmesi yönünde karar verenlere yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bursa Barosu

Bursa Tabib Odası

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi

Kestel Halkı Çevre İnsiyatifi

DOĞADER Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği

 

Okunma Sayısı: 125

Bursa Şube Kaynaklı Haberler »
Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME