KMO

ÇALDAĞI MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

    Yayına Giriş Tarihi: 19.02.2019  Güncellenme Zamanı: 19.02.2019 09:38:33  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 19.02.2019 09:38:15

18 milyon ton Sülfürik Asitin kullanılacağı Çaldağı projesinde telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacaktır. Oda Başkanımız Dr. Ali Uğurlu’nun Açıklaması:

Manisa İli, Turgutlu İlçesi, Çampınar Köyünde, Çaldağı Nikel Maden San.ve Tic. A.Ş. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan "Çaldağ Kompleks Madeni (Nikel-Kobalt-Demir) Proje Değişikliği ve Ek Üniteleri Projesi` ne Danıştay yeşil ışık yakmıştır. İlk ÇED raporu iptal edilen, daha sonra verilen ÇED raporu iptal davasında ise  bilirkişinin iki kez madenin yapılamayacağı kararına ve mahkeme başkanının da karşı oyuna  rağmen yerel mahkeme ÇED`in iptalini reddetmişti.  Danıştay şimdi bu kararı oy çokluğu ile onamıştır.

Bu karar ile; madenin çıkarılıp saflaştırılmasında kullanılacak 18 milyon ton Sülfürik Asitin doğayı mahvedeceği; Çaldağ‘da kurulması planlanan maden - kimya fabrikasının sadece yakın çevresini değil tüm Gediz Vadisi‘ni, başta ormanlar olmak üzere vadiyi sınırlayan dağlardaki tüm canlı yaşamı, Menemen Ovası‘nı ve Foça Ovası‘nı hatta Manisa, İzmir ve İzmir körfezini geri dönülmez şekilde kirleteceğini, bölge halkının geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetinin yapılabilmesi için suyun, tarım alanlarının ve meraların korunması gerektiği, patlatma- kırma-eleme tesislerinden ortama yayılan, eleme sırasında açığa çıkan, tesisin yapılacağı alanda depolanan malzeme yığınlarından taşınan tozun, civar köylerin, tarlaların, evlerin üstüne, ormanlık alana,  tarım alanlarına ulaşacağı, ulaştığı her yerde birikeceği, biriktiği her yeri etkileyerek rüzgarla yeniden taşınmaya devam edeceği, bu tozun içinde bulunan elementlerin tüm canlı dokusunu tahrip edeceği, civarda yaşayan insanlarda, hayvanlarda solunum yollarına, akciğerlere yerleşerek kanın oksijen alımını önleyeceği, işletmedeki maden faaliyeti nedeniyle orman varlığının zarar göreceği, yüzey ve yeraltı sularının kirleneceği, maden sahasındaki proses kaynaklı asit sisinin, asitli su zerreciklerinin, asit buharının ve toz emisyonlarının, yağmur suları ile toprağa, yeraltı suyu akışı ile Gediz Nehrine ve Ege Denizine kadar ulaşacağı, maden sahasının çevresinde yaşayan köylülerin sulama suyunu Gediz Nehri‘nden, nehri besleyen derelerden ve bölgedeki pınarlardan karşıladığı, maden işletmesindeki pasa depolamadan ve atık depolamadan gelecek arsenik başta olmak üzere kayaçlarda bulunan diğer elementler ile dere ve yeraltı sularının sürekli kirleneceği, yaşam için köylülere ve diğer canlılara sağlıklı su taşıyamaz hale geleceği açıktır.

Dokuz kişilik uzman bilirkişi heyeti yaptığı çalışmalar sonucu ÇED raporunun yanlış ve yetersiz olduğu kararına ve mahkeme başkanının da karşı oyuna rağmen Danıştay`ın böyle bir karara imza atarak ÇED raporunu onaylaması sonucu tarım alanlarıyla, su havzaları ve orman ile çevrili bölge büyük zarar görerek ÇED`in uygulanması sonucu telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacaktır.

Davanın başından beri takipçisi olan Kimya Mühendisleri Odası ülkemiz, doğamız ve halkımız için davayı takip etmeye devam ederek kamuoyunu bilgilendirecektir. 

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı

Dr. Ali UĞURLU 

Okunma Sayısı: 514

Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME