KMO

Bilindiği gibi kurtuluş savaşımız, ulusal egemenliği temsil eden ilk meclisimizin demokratik tartışma ortamında aldığı kararlar ile yürütülerek kazanılmıştır. Sarayların, saltanatların bittiğinin ilanı olan günün, meclisin açılışının, 100. Yıl dönümünü coşkuyla kutluyoruz.

Ulusun yaşamı tehlikeye düşmedikçe savaşın cinayet olduğunu belirten ve "Yurtta Barış, Dünya‘da Barış" ilkesi ile tüm dünyanın hayranlığını kazanan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılından itibaren milli bayram olarak kutlanmaya başlayan bugünü 1929 yılında çocuklara armağan etmiştir. Sonraki yıllarda ulusal egemenlik bayramı olarak çocuklara ait bir bayram şeklinde kutlanmaya başlayan bugün, ilk defa 1979 yılından itibaren dünya çocukları ile birlikte kutlanmaya başlanmıştır. Ülke ve Dünya barışı için geleceği kuracak olan çocuklarımıza,  barış ve ulusal egemenlik kavramlarının öneminin anlatılmasında herkese önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir.

Büyük kurtarıcı, "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkar etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." demektedirler.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra İkinci Dünya Savaşına kadar olan dönemde ülkemizin eğitim, sanayi ve altyapı kalkınmasının hikayesi büyük bir büyüme ve çağdaşlaşma destanıdır. Ancak 1946 yılından sonra toplumları etnik köken ve mezhep kavgaları ile ayrıştırmaya ve parçalamaya yönelik emperyalist program ne yazık ki ülkemizde de uygun uygulama alanı bularak yarattığı kargaşa ve kardeş kavgası sonrası gelen askeri darbeler ile ülkemizi istikrarlaştırmaya ve hızla medeni batıdan koparmaya çalışmıştır. Bütün bu süreç boyunca ülke olarak, atamızın bizlere en büyük manevi mirası olan bilime ve akla sırt çevirmemizin sonucu çoğu alanlarda bilgi ve teknolojiyi üreten değil satın alan ülke konumuna düşmüş ve ulusal egemenliği temsil eden meclisin işlevinin sona erdiği demokrasiden uzaklaşan ve tek kişinin her şeye karar verdiği emperyalist batının alkışladığı bir yönetim sistemi uygulamaya geçmiştir.

Yaşadığımız yüzyılda dünyadaki gelişmiş ülkeler yaptıkları inanılmaz buluşlar ile büyük bir yarış içindedirler. Ne yazık ki ülkemiz yukarıda sayılan nedenlerden dolayı elindeki kaynakları başta yetişmiş insan gücü olmak üzere akılcı biçimde kullanamadığı için maalesef bu yarışın çok gerisinde kalmış durumdadır. Bunun önüne geçilmemesi halinde ülkemiz,  gelecekte gelişmiş ülkelerin ekonomik bakımdan kölesi olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Bütün bu olumsuz tabloya son vermek için ulusal egemenliğin hakim kılındığı,  din, ırk, dil ve dünya görüşü gibi farklılıkların bizi ayrıştıran değil zenginleştiren değerler olduğu konusunda fikir birliğine vararak, savaş araçlarının yerini bilim ve aklın aldığı bir ulusal birlik savaşı veya ikinci bir kurtuluş savaşı ilan edebilmemiz için tüm ulusça bir araya gelmemizden başka bir çare görülmemektedir.

Bağımsızlık, barış, egemenlik ve umut gibi emanetimiz olan kavramları, birlikte geleceğe taşımalıyız.

Sokaklarda, meydanlarda coşkuyla kutlamayı umduğumuz bu günde, günümüz koşullarında coşkunuz kırılmasın. Umudumuzu her daim taze tutalım ve coşkuyla sokaklarda kutlayacağımız nice bayramların hayalini birlikte kuralım.   

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
Ege Bölge Şubesi Yönetim Kurulu