KMO

ÇEVREYİ KİRLETTİĞİ İÇİN KAPATILAN TERMİK SANTRALLAR TEKRAR DEVREDE

    Yayına Giriş Tarihi: 16.06.2020  Güncellenme Zamanı: 16.06.2020 10:39:14  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 16.06.2020 09:42:54

Çevre ile ilgili yükümlülüklerini yıllardır yerine getirmeyen santral sahipleri altı ayda sorunları çözdüler mi?

Bilgi Notu:

Bilindiği üzere, kamuoyundan gelen tepkiler ve Cumhurbaşkanlığı`nın vetosu üzerine bu yılın başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından üç santrala çevre izni verildiği, beş termik santralın tamamen, bir termik santralın kısmi olarak kapatıldığı, dört santralın ise 6 ay süreyle geçici faaliyetine izin verildiği açıklanmış ve kapatılan termik santralların yönetimlerinin, gerekli çevresel yatırımları tamamlamadıkları sürece faaliyete geçmelerine izin verilmeyeceği belirtilmişti.   

Geçtiğimiz günlerde ilgili Bakanlığın internet sitesinde yer alan haberde, Çevre ve Şehircilik Bakanı`nın kapatılan santrallarda yapılan incelemelere göre, işletmecilerin zorunlu olarak kurması gereken baca gazı filtrelerini, baca gazı arıtma ve sürekli emisyon ölçüm sistemlerini büyük ölçüde tamamladığına işaret ettiği ve şunları söylediği belirtilmektedir:

"Santrallerin kalan kısmında ise çalışmalar devam ediyor. Yaklaşık 142 milyon lira tutarındaki çevresel yatırımlarını tamamlayan Soma Termik Santrali‘nin 6 ünitesinden 4‘üne, Kangal Termik Santrali‘nin kapalı olan 2 ünitesine, Çatalağzı Termik Santrali‘nin kapalı olan 2 ünitesine, Seyitömer Termik Santrali‘nin 4 ünitesinden 2‘sine, Tunçbilek Termik Santrali‘nin 3 ünitesinden 2‘sine, Afşin A Termik Santrali‘nin 4 ünitesinden 2`sine 1 yıl geçici çalışma ruhsatı verilmiştir. Bu üniteler ve bacalar mevzuata uygun hale getirilmiştir."(ÇŞB)

Ancak daha şimdiden, bir yıl süreyle geçici çalışma izni verilen santrallardan kaynaklanan emisyonlar konusunda kamuoyu tepkileri ortaya çıkmaya başlamıştır. Örneğin, iki ünitesinin yeniden işletmeye alınmasına izin verilen Afşin- Elbistan A Santralının, kapasitesinin büyüklüğü ve yakma sisteminin özelliği de dikkate alındığında, kül tutma sistemleri rehabilite edilerek ve iki ünitesinin Baca Gazı Kükürt Arıtma tesisi tamamlanarak nasıl kısa sürede yönetmeliklere uygun hale getirildiği açıklanmaya muhtaçtır. Ayrıca bu sistemler birbiriyle ilişkili olup, santrallarda elektrofiltreler (veya varsa diğer kül tutma sistemleri) iyi çalışmıyorsa Baca Gazı Kükürt Arıtma sistemlerinden yeterli verimin alınması da mümkün değildir. 

Bu ve benzeri sorulara açıklık getirilmesi amacıyla, aşağıdaki hususların önemli olduğu düşünülmektedir:

●Şimdi ve daha önce geçici faaliyet izni verilen santrallarda, çevre ile ilgili yükümlülüklerinin yerine getirilmesi amacıyla santral işletmecileri tarafından yapılması gereken yatırımların ilerleme-tamamlanma durumunun ayrıntılı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılması yararlı olacaktır. 

●Bilindiği gibi, kömür santrallarından kaynaklanan gaz halindeki kirleticiler kükürtdioksit (SO2) ile sınırlı olmayıp, azot oksitlerin (NOx) de dikkate alınması gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü`nün halk sağlığı açısından daha zararlı olarak gördüğü 2,5 mikrondan küçük partiküller konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın çalışmaları var mıdır? 

●Söz konusu santrallarda sürekli ölçülmesi gereken kükürtdioksit, azot oksitler, uçucu kül ve karbon monoksit (CO) değerleri kamuoyuna açık olmalıdır; ayrıca hidrojen klorür ve hidrojen florür değerlerinin Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Ek-2`deki kütlesel debileri aşıp aşmadığı kontrol edilmelidir.

●Kömürle çalışan tüm santralların etki alanı içerisinde hava kalitesinin ölçülmesi için hakim rüzgar yönü, gerekli mesafeler, çevredeki yerleşim yerleri gibi faktörler dikkate alınarak, maruz kalınan kirliliği temsil edecek şekilde hava kalitesi ölçümü istasyonları kurulmalı ve sürekli olarak ölçülen kirletici değerleri  kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bu istasyonlar kamunun kontrolünde ve denetiminde olmalıdır. 

●Linyitin yakılmasından kaynaklanan kül-cüruf, baca gazı kükürt arıtma tesislerinden kaynaklanan katı atıkların nasıl depolandığı, düzenli depolama tesislerinin durumu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerekli denetimlerin yapılıp yapılmadığı açıklanmalı, sonuçlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

●Santrallardan kaynaklanan sıvı atıkların ilgili yönetmeliklere uygun olarak bertaraf edildiğinin denetlenmesi ve bu konudaki verilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Su kaynaklarının rasyonel kullanımı da konunun önemli bir diğer boyutudur

 

●Yıllardır hiçbir önlem alınmadan çalıştırılan santralların hava, toprak ve su üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmak amacıyla, santralların çevrelerinde cıva dahil ağır metal kirliliğinin saptanması için üniversitelerimizce bilimsel araştırma çalışmalarının yapılması ve bu tür araştırmaların kömürlü santralların tümü için genişletilmesi ve verilerin kamuoyuyla paylaşılması gereklidir.  

 

Madencilik de dahil olmak üzere, kömürün elektrik üretiminde kullanılmasının yarattığı önemli çevre sorunları vardır. Zaman içinde teknolojik önlemler geliştirilmekte, ancak çevre ve halk sağlığı açısından önlem alınması gereken kirletici parametrelerin sayısı da artmakta, sınır değerleri giderek düşürülmektedir. Batı ülkelerinde kömür santrallarından uzaklaşılmasının önemli nedenlerinden biri çevre ile ilgili gerekli yatırımların kömür santrallarının maliyetlerini giderek arttırmasıdır. 

Söz konusu santrallar kamunun sahipliğindeyken, özelleştirmenin sürekli gündemde tutulması, ilgili kamu kuruluşuna finansman ayrılmasının tercih edilmemesi sonucunda tüm santrallara Baca Gazı Kükürt Arıtma tesisi yapılamamıştır. Zaman içinde kirleticilerin emisyon limitlerinin düşürülmesi de santrallarda ek yatırım ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Kaldı ki, konu sadece yatırım yapılmasıyla da bitmemektedir. Ülkemizdeki kömür santralı işletmeciliği deneyimlerinin çevre açısından iyi bir sınav vermediği bilinmektedir.Yeterli denetim yapılmamasının da bu durumda rolü vardır. Santralların özelleştirilmesi aşamasında firmaların çevre ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek için gereken yatırımları yapıp, işin gerektirdiği yetkin bir işletmecilik ortaya koymak yerine kısa vadeli bir bakış açısıyla elektrik satışını sadece bir kazanç alanı olarak gördükleri anlaşılmaktadır. 

Mevcut ve yeni enerji yatırımlarının tarım ve orman alanlarımızdan su kaynaklarımıza, hava kirliliğine kadar çok yönlü etkileri vardır. Kirletici yükü fazla olan kömür santralleri özellikle kamuoyunun haklı tepkisini çekmektedir; bu tepkilerin artarak devam edeceği açıktır. Ayrıca, elektrik üretiminde yerli kaynakları kullanmak halk sağlığını hiçe saymanın bir gerekçesi olmamalıdır. Bu nedenle, mevcut santrallerin yanı sıra, kamuoyunun tepkisine neden olan, kurulu güç fazlası ve elektrik talep artışları dikkate alınmadan ortaya atılan, plansız, zaman ve kaynak kaybına neden olan yeni kömür santralı projeleri konusunda ısrarlı olunması da anlaşılamamaktadır. Diğer yandan mevcut koşullarda kömür madenciliği- santral işletmeciliği alanından geçimini sağlayan çok sayıda yurttaşımız ve ailesi olduğu, dolayısıyla konunun böylesine bir toplumsal boyutunun bulunduğu da bilinmektedir.

Gerek bu hususlar, gerekse elektriğin kâr getiren bir meta değil, toplumsal refah, sanayileşme, kentleşme gibi alanlara girdi sağlayan bir altyapı hizmeti olduğu dikkate alınmalı, kömür santralleri konusu ilgili tüm tarafların katılımıyla, çevresel ve tüm toplumsal yönleriyle birlikte ele alınarak uzun vadeli ve gerçekçi politikalar geliştirilmelidir.

EK:

2020 yılı başında Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından, 

-Kahramanmaraş Afşin A, Kütahya Seyitömer, Kütahya Tunçbilek, Sivas Kangal ve Zonguldak Çatalağzı Termik santrallerinin tamamen, Manisa Soma Termik Santrali`nin kısmi olarak kapatıldığı, Soma Termik Santrali`nin dört ünitesinin kış sezonu boyunca çalıştırılacağı,

- Geçici faaliyet belgesi verilen santrallerin Bursa Orhaneli, Muğla Yatağan, Kahramanmaraş Afşin B ve Ankara Çayırhan Termik santralleri olduğu,

-Muğla Kemerköy, Muğla Yeniköy ve Çanakkale 18 Mart Çan Termik Santrallarına çevre izni verildiği açıklanmıştı. 

Kaynak: Enerji Günlüğü, "Kurum: Beş santral tamamen, Soma kısmen kapandı", 1 Ocak 2020,

 

Nilgün ERCAN            

Handan  DÖNMEZ

KMO Enerji Komisyonu 

Okunma Sayısı: 718

Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME