KMO

ANKARA`DA HAVA KİRLİLİĞİ 1990`LI YILLARA GERİ DÖNÜYOR!

    Yayına Giriş Tarihi: 12.12.2011  Güncellenme Zamanı: 30.05.2013 17:31:50  Yayınlayan Birim: ANKARA ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 30.05.2013 17:32:17

2011 yılı içinde üçüncü kez açıklıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın resmi ölçüm istasyonlarının verileri Ankara`nın havasının kirli olduğunu ispatlıyor. 2011 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarında hava kirliliği ile ilgili sınırlar defalarca aşıldı. Ankaralıların sağlığı tehdit altındadır.

 

Odamızın Ankara‘daki hava kirliliği değerlerinin halk sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştığına ilişkin saptamaları 23 Mart ve 9 Eylül 2011 tarihlerinde basın açıklamalarıyla kamuoyuna duyurulmuştu. Ankara‘nın havasının yaz aylarında da kış aylarında da kirli olduğunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın ölçüm istasyonlarındaki resmi verilere dayanarak ispatlamış; Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesini acil önlemler almaya davet etmiştik. Bugüne kadar alınmış herhangi bir önlem olmadığı gibi kamuoyu kirlilik konusunda bilgilendirilmemiştir.

 Kirlilik sürmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait Sıhhiye Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonunun Ekim, Kasım ve Aralık ayı verilerinden yaptığımız derleme aşağıdaki çizelgede verilmektedir.

 

Aylar
Sıhhiye İstasyonunda PM10 için sınır değerin (180µg/m3) aşıldığı gün sayısıSıhhiye İstasyonunda PM10 için uyarı eşiğinin (260µg/m3) aşıldığı gün sayısı
Ekim 2011
7 gün2 gün
Kasım 201115 gün3 gün
Aralık 2011 (05.12.2011)4 gün-

 Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinin 4. maddesinde Uyarı Eşiği şöyle tanımlanmaktadır: "Aşıldığında, nüfusun geneli için kısa süreli maruz kalmadan dolayı insan sağlığına bir riskin söz konusu olduğu ve ilgili yetkili merci tarafından acil önlemlerin alınacağı seviye"

Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği‘nin 13. maddesinde ise Bakanlığın görevi şöyle tanımlanmaktadır: "Bir uyarı eşiği aşıldığında, detaylar kamuoyuna radyo, televizyon ve benzeri basın yayın organları aracılığıyla açıklanır. Kamuoyuna açıklanan bilgiler açık, anlaşılır ve ulaşılabilir olmalıdır." Ekim, Kasım ve Aralık aylarında PM10 için 260 µg/m3 (mikrogram/metreküp) olan uyarı eşiği 5 defa aşıldığı halde Bakanlık kamuoyuna hiçbir açıklama yapmamıştır.

Partikül madde kirleticisi (PM10), çapı 10 µm (mikrometre)‘den daha küçük olan toz zerreciklerini ifade eder ve tüm kirleticiler arasında en zararlı ve tehlikeli olanıdır. Solunum yolu ile alınan PM10 kirleticisine solunun sistemi direnç gösteremez, bu kirletici ciğerin derinliklerine kadar ulaşır ve nüfuz eder.

PM10 kirleticisi, solunum yolu ile akciğere kadar ulaşıp, kanın içindeki karbon dioksitin oksijene dönüşümünü yavaşlatır. Bu da nefes darlığına neden olur. Bu durumda oksijen kaybının giderilebilmesi için kalbin daha fazla çalışması gerektiği için kalp üzerinde ciddi bir baskı oluşturur. PM10 kirleticisi, bir yaşın altındaki bebeklerde solunuma ait ölüm risklerini artırır. Çocuklarda astım ve bronşite neden olur.

PM10 kirleticisinin fiziksel yapısı ve kimyasal bileşimi sağlık açısından oldukça önemlidir. Civa, kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller içeren partikül madde kirleticileri sağlık açısından çok zararlıdır. Kanser yapıcı kalıcı organik kimyasalları (PAH, dioksin, furan gibi) içeren partikül madde kirleticileri sağlık açısından çok tehlikelidir. Birçok farklı bileşenden oluşmuş olan PM10 kirleticisi akciğerdeki nemle bileşerek aside dönüşebilir. Duman bileşenlerinde bulunan çinko amonyum sülfat, akciğerde sülfürik aside dönüşür. Kurum, uçucu kül, benzin ve dizel egzoz partikül kirleticileri, benzo (a) pyrene gibi, kanser yapıcı kirleticiler içerdiklerinden bu kirleticiler uzun süreli solunması durumunda kanser yaptığı bilinmektedir.

Soluduğu havanın ne kadar kirli olduğunu öğrenmek yurttaşların en temel haklarından biridir. Bu hak mevzuatımızda da tanımlanmıştır. Bilgilendirme ve gerektiğinde uyarma görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na verilmiştir. Ankaralıların soluduğu havada sınırların üzerindeki miktarlarda bulunan PM10 kirleticisisinin kimyasal bileşimi derhal açıklanmalıdır.

Sıhhiye bölgesinde sadece işyerleri değil büyük hastaneler de bulunmaktadır. Akciğer ve solunum sistemi hastalıkları nedeniyle tedavi gören yurttaşlarımız özellikle tehdit altındadır.

Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği kirlilikle ilgili önlemlerin ne zaman ve kimin tarafından alınacağını şöyle belirtmektedir: "Hava kirlenmesinin uyarı eşikleri seviyelerine ulaştığı yerlerde bölgesel özelliklere bağlı olarak uygulanacak önlemler, valilik tarafından belirlenir." Ankara Valiliğini Ankara‘daki hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkileri ile hassas nüfus gruplarının alacağı önlemleri açıklamaya çağırıyoruz.

 

Hizmet için değil oy avlamak için yürütülen şehircilik politikaları Ankaralıların sağlığını tehdit eden noktaya gelmiştir. Hava kirliliği değerleri 1980‘li yılların sonunda ve 1990‘lı yılların başında yaşadığımız kirliliğe yaklaşmaktadır. Ankara‘da yaşanan hava kirliliğinin başlıca iki nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi taşıt trafiğidir. Ankara`da metro inşaatını bitiremeyen Büyükşehir Belediyesi hem kenti bir trafik bunalımına sokmuş hem de başkentlilerin sağlığına yönelik tehditlere seyirci kalmıştır.

Kirliliğin başlıca nedenlerinden ikincisi artan kömür kullanımıdır. Yerli hammaddemiz olan kömürün konutlarda değil sanayi tesislerinde kullanılması tercih edilmelidir. Sanayi tesislerinin bacalarına filtre sistemleri takılarak zararlı gazların havaya salınması engellenebilmektedir. Oysa konutlarda bu mümkün olmamaktadır. Öte yandan kaçak yollarla şehre sokulan kalitesiz kömürlerin kullanımının kesin olarak engellenmesi gerekmektedir. Burada da görev Ankara Büyükşehir Belediyesine aittir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, Ankara Valiliğini ve Ankara Büyükşehir Belediyesini mevzuatla tanımlanan görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Kirlilik görmezden gelinmemelidir. Ankaralıların sağlığı ile oynamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde tanımlanan "görevi ihmal" suçunun unsurlarının oluşmasına izin verilmemelidir.

Kimya Mühendisleri Odası bünyesinde kurduğumuz Hava Kalitesi Takip Merkezi yurttaşlarımızın hava kirliliği konusunda bilgilendirilmeleri için çalışmalarını sürdürmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 822

Ankara Şube Kaynaklı Basın Açıklamaları »
Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME