KMO

HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI BASIN AÇIKLAMAMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

    Yayına Giriş Tarihi: 24.12.2018  Güncellenme Zamanı: 24.12.2018 13:23:17  Yayınlayan Birim: BURSA ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 24.12.2018 13:20:22

24 Aralık (Bugün) BAOB Ortak Toplantı Salonun‘da Hava Kirliliğ‘ne karşı "Bursa Nefes Alırken Ölüyor!!!" konulu basın açıklmamızı gerçekleştirdik. katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz.

 

Bursa Nefes Alırken Ölüyor !

Bursa`da sanayi ve ulaşım kaynaklı zaten var olan hava kirliliği, mevsim itibariyle ısınma kaynaklı kirliliğin de ilavesi ile sağlığımızı tehdit edici boyutlara ulaşmıştır. Acıdır ki hava kirliliğinin boyutu, bilimsel verilere gerek kalmaksızın, solunduğunda anlaşılmaktadır.

 

Temiz hava solumak, kirli havanın neden olduğu hastalıklardan korunmak tüm vatandaşların temel hakkıdır. Ancak kararlı ve halk sağlığının önemsendiği bir iradeyle bu yaşamsal temel hak Bursalılara tanınmış olacaktır.

 

Bursa`nın havasının yaz aylarında da, kış aylarında da kirli olduğunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın ölçüm istasyonlarındaki resmi veriler ortaya koymaktadır. Kış aylarında gerek doğalgaz fiyatlarındaki artışlar, gerekse yardım amaçlı kömür dağıtılması sonucu, doğalgazdan uzaklaşıp kömür kullanımı artmıştır. Doğalgaza ulaşımın mevcudiyeti durumunda, mevzuatsal olarak doğalgaz kullanımı gerekliliği var iken, son yıllardaki uygulamada bunun böyle olmadığını görmekteyiz. Sanayide ve evsel kullanımda başta kömür olmak üzere fosil yakıtların kullanımının artması hava kirliliğini daha da arttırmıştır.  Kömür kullanımını azaltmak adına yapılması gerekenler vardır. Kömür yardımı değil doğalgaz kullanımına yönlendirecek düzenlemeler ve destekler söz konusu olmalıdır. Şehirlere, kalitesiz kömürlerin girişi denetlenerek engellenmedir.

 

Sanayi tesislerinde, gerek enerji üretimi, gerekse endüstriyel proseslerden kaynaklı zehirli gazların atmosfere salınımının yönetmeliğe uygunluğu denetlenmelidir. Hava kirliliğinin çok ciddi yaşamsal bir sorun olması nedeniyle, Orhaneli Termik Santralinde olduğu gibi, üretim maliyetini arttırıyor gerekçesiyle elektrostatik filtre sistemini çalıştırma zorunluluğu 2019`a ertelenmemelidir.  Burada sormak isteriz, milyonlarca kişinin sağlığı mı önemlidir yoksa bir yatırımcının karı mı ??

 

Bursa`yı yönetmekten sorumlu idari ve yerel yöneticiler, hava kirliliğine yönelik kısa, orta ve uzun vadeli planları yapmak zorundadır. Mevcut sanayi, yerleşim ve ulaşım ile Bursa`nın yaşanabilir kent olmak bir yana, sağlıksız yaşanacak bir kent olduğu artık kabul edilmelidir. Atmosferik ve meteorolojik hareketler hava kirliliğinin yoğunluğunu daha da arttırabilmektedir, fakat bu hareketleri yönlendirmek mümkün değildir.    

 

Atmosferde yükseklik arttıkça sıcaklığın düşmesi gerekirken artması, bu olumsuz duruma örnek verilebilir. Bu durumda kirli havadaki tüm zehirli gazlar ve partiküller sürekli kümülatif artış hareketi içinde olacaktır. Yaşanmış örneği şudur, 20. Yüzyıl ortalarında binlerce kişinin ölümüne yol açan hava kirliliği Londra`da yaşanmış, izleyen 5 yıl boyunca 400.000 kişinin daha erken ölümüne yol açmıştır. Maalesef bu üzücü olayı merkezi, idari ve yerel yöneticiler hatırlamalı, unutmamalı hava kirliliğinin meteorolojik faktörlerinde etkisiyle yol açabileceği sonuçlar açısından değerlendirmelidir. Ummak isterdik ki, kentsel dönüşümlerde hava akımları göz önünde bulundurularak etkisini azaltma yönünde planlar yapılsın. Bu anlamda bir fırsat idi.

 

CO, NO2, O3(Ozon), SO2, PM 10 beş temel kirletici ile hava kalitesi indeksi hesaplanması gerekliliği vardır. Hava kalitesi değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinde, bu kirleticilerin limit değerleri Dünya Sağlık Örgütü`nün tanımladığı değerlerden yüksek tutulmuştur. Bu yönetmelik madde 9.1de Bakanlık ve Çevre İl Müdürlüğü limit değerleri sağlamak için gerekli önlemleri alır denmektedir. 

Aynı yönetmelik madde 10.7de birden fazla kirletici seviyesinin limit değerden yüksek olduğu yerlerde tüm kirleticileri kapsayan entegre bir temiz hava planı hazırlanır, temiz hava planı hazırlanırken halkın katılımı sağlanır ve bu plan kamu oyuna sunulur denmektedir.

Bizler bu planın hazırlanıp kamu oyuna sunulmasını halen bekliyoruz. Aynı yönetmelikte PM 2.5 parametresinin limit değeri tanımlanmamıştır. Oysa ki PM 2.5 kirletici, doğrudan vücudun savunma mekanizmasınca süzülmeden akciğere geçer. Dünya Sağlık Örgütü bu kirleticinin doğrudan kanser yapıcı etkisini belirtmektedir. Buna rağmen, Bursa`daki tüm hava izleme istasyonlarında bu kirletici ölçülmemekte olup, ölçümüne başlanmalıdır.

24.12.2018 Pazartesi günü saat 11:00da Osmangazi hava izleme istasyonun maksimum 50 olması gereken hava kalite indeksi 141 idi. PM 10, 24 saatlik ortalama değeri 230,5 Mg/M³ olup, sağlıklı değerin neredeyse 5 katıdır.  Sitedeki uyarı hassas gruplar için sağlık etkileri olabilir idi. Yürüyüş ve açık hava sporları için iyi bir hava değil uyarısı vardı. Aynı olumsuz hava koşulları ve uyarılar, aynı gün ve saatte Yıldırım ve İnegöl istasyonlarında da mevcuttu. Buradan sormak istiyoruz, Bursalılar için yürüyüş yapamayacakları kadar kirli hava mevcutsa, bu yaşam kalitesinin de düşmesi değil midir ?

 

Bursa`nın yaşanabilir bir kent olduğu iddia edilebilir mi ?

 

Özellikle çocuklar, hastalar, yaşlılar ve tüm Bursalıları daha fazla sağlık risklerine maruz bırakmamak için, hava kirliliği derhal çözülmesi gereken sorun olarak kabul edilip, gerekli önlemler alınmalıdır. 24.12.2018

 

TMMOB

 

Kimya Mühendisleri Odası

Bursa Şubesi 

 

  

Okunma Sayısı: 146

Bursa Şube Kaynaklı Haberler »
Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME