KMO

BASIN AÇIKLAMASI - DÜNYA GIDA GÜNÜ

    Yayına Giriş Tarihi: 18.10.2010  Güncellenme Zamanı: 01.06.2013 12:24:24  Yayınlayan Birim: BURSA ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 01.06.2013 12:24:39

16 Ekim Dünya Gıda Günü sebebiyle Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ile birlikte 18 Ekim 2010 tarihinde BAOB Yerleşkesi`nde ortak basın açıklaması yapılmıştır.

 

Ulusal Tarım Politikası Yoksa Tarımda Kendine Yeterlilik de Güvenli ve Yeterli Gıda da Yoktur.

Açlık ve yetersiz beslenme tüm ulusların ortak sorunudur düşüncesinden hareketleBirleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 1981 tarihinde 16 Ekim gününü Dünya Gıda Günü olarak ilan etmiştir. 16 Ekim tarihinin Dünya gıda günü olarak kabul edilmesinden günümüze 29 yıl geçmesine rağmen alınan tüm kararlara ve önlemlere rağmen açıklanan raporlar dünyada ve Türkiye`de açlığın, ulaştığı boyutları açıkça gözler önüne serer iken veriler; yoksulluğun, açlığın ve paylaşımda eşitsizliğin her geçen gün arttığını göstermektedir.

FAO` nun açlığı yok etmek amacıyla açlığı önlemeyi, ortadan kaldırmayı hükümetlerin birincil görevi yapabilmek için başlattığı " bir milyar aç" adlı kampanya ZMO Bursa şubesince açlık sorununun küresel boyutunu ortaya koyan ancak insanlık adına utanç verici bir durumun da açık itirafı şeklinde değerlendirilmiştir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2010 yılı verilerine göre dünya nüfusunu oluşturan 6.5 milyar insandan 1 milyar 20 bini yani dünya üzerindeki her 6 kişiden 1`i açlığa mahkumdur. 5 yaş altındaki 195 milyon çocuk  ise yeterince beslenemiyor, 1 yıl içerisinde ölen 10 milyon çocuktan 5 milyonu yeterince beslenememe veya yanlış beslenme sonucu ölmektedir. Ayrıca raporda Dünyada 1 milyar aç insana karşılık, yaklaşık 760 bin obez olduğu, yiyeceklerin Avrupa`da ortalama olarak yüzde 40`ının  israf edildiği açıklanmıştır.

FAO raporlarında, dünya gıda arzının son 1 yılda yüzde 17 arttığı açıklanmasına rağmen, OECD raporları ise dünya gıda arzının yaklaşık yarısının (%49) dünya nüfusunun yüzde 12`sini oluşturan 780 milyonluk azınlık tarafından tüketildiğini ortaya koymaktadır. Bu veriler, yetersiz beslenme ve açlığın, yoksulluk ve adaletsiz paylaşımdan  kaynaklandığını göstermektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verileri, Türkiye‘de açlık sınırı altında 550 bin,yoksulluk sınırı altında ise 16 milyon kişinin (%22) yaşadığını göstermektedir. Türkiye‘de kişi başı yıllık et tüketim miktarı 6 kilogramın; kişi başı süt tüketiminin ise 25 litrenin altında olduğu dikkate alındığında çocuklarımızın  yüzde 27.4` nün kronik beslenme yetersizliği yaşamasına, doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 27`sinin yetersiz beslenmesine ve  0-12 yaş aralığındaki çocuk nüfusun yüzde 71`inin salgın hastalıklara açık olmasına şaşırmamak gerekir.

·        Ürettiğinin karşılığını alamayan, yeterince desteklenmeyen her geçen gün borçlandırılan, yerinden, yurdundan ve toprağından koparılan 3.5 milyon kişi,

·         Üretimde kullanılmayarak boş bırakılan 2.5 milyon hektar tarım arazisi,

·        250 bin-1 milyon baş hayvan varlığı olan ülkelere muhtaç edilen hayvancılık sektörü ve et üretimi,

·        Destekleyici, koruyucu ve sübvanse  edici bir kurumdan yoksun, girdi maliyetlerinin  altında ezilerek süt üretiminden kopan  süt üreticileri,

·        Avrupa Birliği üyelerini de besleyecek tarım potansiyeline ve tarımsal üretim gücüne sahip kendine yeter Türkiye`den  bir çok tarımsal ham madde kaynağı ürünlerde net ithalatçı bir Türkiye,

·        Ziraat, Gıda ve Kimya Mühendisleri odaları başta  olmak üzere sivil toplum örgütlerinin, konunun uzmanı kişilerin  tüm uyarılarına rağmen Ülke insanının yeterli, güvenli, kaliteli ve denetlenebilir gıdaya erişimini engelleyecek, binlerce ( yaklaşık 25 bin) Ziraat, Gıda ve Kimya Mühendisini işsiz bırakacak küresel sermayenin istekleri doğrultusunda çıkarılan, kanunlar yönetmelikler, (Gıda, Biyogüvenlik,  Tohum kanunları vb)

Son yıllarda uygulanan yanlış tarım politikaların ESERİ` dir.

Tarımda yok oluşun birinci derecede sorumlusu ve ülke tarımının en tepe noktasının et fiyatlarının artmasını ve hayvancılığın içinde bulunduğu çöküşü; ülkemiz insanlarının alım güçlerinin, gelir düzeylerinin artmasına ve daha çok et tüketmelerine bağlayan açıklaması ise ülke insanının ve ülke hayvancılığının içinde bulunduğu koşulları ne kadar iyi anladığını ve yorumladığını gösteren talihsiz ve tarihe geçecek bir açıklama olarak değerlendirilebilir.

Tarımsal üretimde kendine yeterliliğin sağlandığı; üretenlerin tarımsal üretimden ve toprağından koparılmadığı; yeterli, kaliteli, güvenli, denetlenebilir ve ekonomik gıda üretiminin sağlandığı; stratejik öneme sahip tarımın kanunda öngörüldüğü oranda desteklendiği; ülke insanından, emekten ve üreticiden yana ulusal tarım politikalarının uygulandığı;  üretilenlerin eşit, adil ve hakça paylaşıldığı Dünya Gıda Günlerine ulaşmak dileğiyle,

Dünya Gıda Gününüz Kutlu Olsun !!!!!!!!!

Okunma Sayısı: 323

Bursa Şube Kaynaklı Basın Açıklamaları »
Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME