Bundan 155 yıl geriye gidersek eğer, orada emekçi kadınların daha iyi çalışma koşulları için hak mücadelesi verirken fabrikalarında yanarak can verdiklerini görürsünüz. Peki, bugün ne değişti? Hak mücadelesini veren kadının düşmanı kapitalizm, daha da bilendi. Ülkemizde kadının hali nicedir? Soracak olursanız eğer söyleyelim.
Kadınlarımız;
Sendikalı oldukları için işten atılıyor!
Aynı işi yaparken bile, erkeklere oranla daha düşük ücretle çalıştırılıyor!
Tekel çadırlarında el altından satılıverilen fabrikasına bekçilik ediyor!
Biber gazıyla, tekmeyle, copla, su panzerleriyle hakkını haykırmak için çıktığı meydanlardan kovuluyor!
Töre cinayetlerine kurban ediliyor!
Sağlık, güvencesiz yaşatılıyor!
Kademeli eğitim icatlarıyla kız çocuklarımız, kademe kademe eğitimsizliğe mahkûm ediliyor!
Öyle bir devirden geçiyoruz ki, olmaz dediğimiz ne varsa oluyor...
Gerici, demokrat oluyor!
Aydın, darbeci oluyor!
Gazeteci, çetebaşı oluyor!
Mağrur, mağdur oluyor!
Haklı, haksız oluyor - haksız, haklı!
Cahil, alim oluyor ve bizleri idare etmeye kalkıyor!
Ne demişti Nazım?
Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
Haram sevaboldu, sevap haramdır.
Ak kurt, kara tahtayı daha bir yol kemirir,
çekin ki körükleri ateşe girdi demir.
Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
Duyuldu kim ölüm satılıp kâr edile,
kendi kendilerin reddü inkâr edile
ve duyuldu kabuğuna tık ettiği civcivin.
Duyuldu uykusundan uyandığı
zincirinden başka kaybedecek şeyi olmayan devin.`
Bizler, Kimya Mühendisi ve Biyomühendis kadınlar olarak, ülkemizde kadınların toplumsal alanda ikincileştirilmesi, dışlanması ve şiddet mağduru edilmesini kabul etmiyoruz. Ancak bizler, bunu yalnızca bir cinsiyet ayrımcılığı olarak görmeyi de reddediyoruz. Emperyalizm denen tek dişi kalmış canavar ve onun uşağı gerici zihniyet karşısında, fikri hür, vicdanı hür, mühendis kadınlar olarak mücadele edeceğimize and içiyoruz!
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
Kadın Yöneticileri
- Yayına Giriş Tarihi
- 30.05.2013
- Güncellenme Zamanı
- 07.05.2025
- Okunma Sayısı
- 250