Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dün yaptığı açıklama ile Ankara'daki kirliliği kabul etmiştir. Ancak halkın ve yetkililerin alacağı önlemleri belirtmesi gerekirken kirliliğin "aslında kirlilik olmadığını" ileri sürmüştür. Hava kirliliği yönetmelikle tanımlanır, gerçekleri örtme telaşındaki bürokratların açıklamalarıyla değil!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dün yaptığı açıklama ile Ankara`daki kirliliği kabul etmiştir.
Ancak halkın ve yetkililerin alacağı önlemleri belirtmesi gerekirken kirliliğin "aslında kirlilik
olmadığını" ileri sürmüştür. Hava kirliliği yönetmelikle tanımlanır, gerçekleri örtme
telaşındaki bürokratların açıklamalarıyla değil!
Ankara, havası en kirli olan büyükşehirdir. Son kez uyarıyoruz: Bakanlık halkı kandırmaya
çalışacağına derhal önlem almalı, halk sağlığını ciddi biçimde tehdit eden hava kirliliği
sorununun çözümünü göstermelidir. Hiçbir kamu görevlisi görevini kötüye kullanmamalıdır.
Odamızın Ankaradaki hava kirliliği değerlerinin halk sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştığına ilişkin
saptamaları 23 Mart, 9 Eylül ve 10 Aralık 2011 tarihlerinde basın açıklamalarıyla kamuoyuna duyurulmuştu.
Ankaranın havasının yaz aylarında da kış aylarında da kirli olduğunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının
ölçüm istasyonlarındaki resmi verilere dayanarak ispatlamış; Bakanlığı, Ankara Valiliğini ve Büyükşehir
Belediyesini acil önlemler almaya davet etmiştik.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 13 Aralık 2011 günü bir basın açıklaması yaparak nihayet konuya eğilmiştir.
Çevre Yönetimi Genel Müdürü Recep Şahin yaptığı açıklamada Ankarada kirlilik sınırlarında aşımların
olduğunu kabul etmiştir. 10 Aralık 2011 günü açıkladığımız sınır değer ve uyarı eşiği aşımlarını aşağıda
tekrar veriyoruz.
Çizelge 1. Sıhhiye ve Demetevlerde saptanan sınır değer ve uyarı eşiği aşımları
Aylar | Sıhhiye İstasyonunda PM10 için sınır değerin (180µg/m3) aşıldığı gün sayısı | Sıhhiye İstasyonunda PM10 için uyarı eşiğinin (260µg/m3) aşıldığı gün sayısı |
Ekim 2011 | 7 gün | 2 gün |
Kasım 2011 | 15 gün | 3 gün |
Aralık 2011 (12.12.2011e kadar) | 6 gün | - |
Demetevler İstasyonunda PM10 için sınır değerin (180µg/m3) aşıldığı gün sayısı | Demetevler İstasyonunda PM10 için uyarı eşiğinin (260µg/m3) aşıldığı gün sayısı | |
Aralık 2011 (12.12.2011e kadar) | 6 gün | 1 gün |
Bakanlığın açıklamasında şöyle denmektedir: "Herhangi bir yerleşim yerinde birkaç saat veya
gün sınır değerlerinin aşılmasıyla o ilde hava kirliliği vardır demek yanlış olur."
Gerçek ise şudur: Hava Kirliliği mevzuatla tanımlanır. Hiçbir kamu görevlisinin bu tanımı
dilediği gibi değiştirme yetkisi yoktur. 6 Haziran 2008 tarih ve 26898 sayılı Resmî Gazete`de
yayımlanan Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinin 4. maddesinde Uyarı Eşiği şöyle
tanımlanmaktadır:"Aşıldığında, nüfusun geneli için kısa süreli maruz kalmadan dolayı insan
sağlığına bir riskin söz konusu olduğu ve ilgili yetkili merci tarafından acil önlemlerin
alınacağı seviye". İşte PM10 için bu seviye son üç ayda 6 defa aşılmıştır.
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliğinin 13. maddesinde ise Bakanlığın görevi
şöyle tanımlanmaktadır: "Bir uyarı eşiği aşıldığında, detaylar kamuoyuna radyo, televizyon
ve benzeri basın yayın organları aracılığıyla açıklanır. Kamuoyuna açıklanan bilgiler açık,
anlaşılır ve ulaşılabilir olmalıdır."
Ankara`da 2011 yılı içinde Mayıs ve Haziran ayları hariç bütün aylarda hava kirliliği
yaşanmıştır. Bu konuda 23 Mart, 9 Eylül ve 10 Aralık 2011 tarihli açıklamalarımıza bakılabilir.
Uyarı eşikleri yıl boyunca toplam 101 (yüz bir) defa aşılmıştır.
Bakanlık, açıklamasında Eylül ve Kasım aylarında gerekli tedbirlerin alınması ve denetimlerin
yapılması konusunda Ankara Valiliğini uyardıklarını söylemektedir.
O halde Ankara Valiliği alınacak önlemleri belirten bir açıklama yapmalıdır. Çünkü yönetmelik şöyle
demektedir: "Hava kirlenmesinin uyarı eşikleri seviyelerine ulaştığı yerlerde bölgesel özelliklere
bağlı olarak uygulanacak önlemler, valilik tarafından belirlenir."
Partikül madde kirleticisi (PM10), çapı 10 µm (mikrometre)den daha küçük olan toz zerreciklerini ifade
eder ve tüm kirleticiler arasında en zararlı ve tehlikeli olanıdır. Solunum yolu ile alınan PM10 kirleticisine
solunum sistemi direnç gösteremez, bu kirletici akciğerin derinliklerine kadar nüfuz eder. PM10 kirleticisinin
fiziksel yapısı ve kimyasal bileşimi sağlık açısından oldukça önemlidir. Ankaralıların soluduğu havada
sınırların üzerindeki miktarlarda bulunan PM10 kirleticisinin kimyasal bileşimi derhal açıklanmalıdır.
Hizmet için değil oy avlamak için yürütülen şehircilik politikaları Ankaralıların sağlığını tehdit eden noktaya gelmiştir.
Ankarada yaşanan hava kirliliğinin başlıca iki nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi toplu taşımanın
yetersizliği nedeniyle artan taşıt trafiği, ikincisi doğalgazın pahalılığı nedeniyle artan kömür
kullanımıdır. Metro inşaatları derhal tamamlanmalıdır. Şehir içi ulaşım ucuzlatılmalıdır. Konutların ısıtılmasında
kömür tercih edilmemelidir. Öte yandan kaçak yollarla şehre sokulan kalitesiz kömürlerin kullanımının kesin
olarak engellenmesi gerekmektedir. Burada da görev Ankara Büyükşehir Belediyesineaittir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, Ankara Valiliğini ve Ankara Büyükşehir Belediyesini mevzuatla tanımlanan
görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Kirlilik görmezden gelinmemelidir. Ankaralıların sağlığı ile oynamaya hiç kimsenin
hakkı yoktur. Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde tanımlanan "görevi ihmal" suçunun unsurlarının
oluşmasına izin verilmemelidir.
Kimya Mühendisleri Odası bünyesinde kurduğumuz Hava Kalitesi Takip Merkezi yurttaşlarımızın hava kirliliği
konusunda bilgilendirilmeleri için çalışmalarını sürdürmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu
- Yayına Giriş Tarihi
- 19.02.2013
- Güncellenme Zamanı
- 30.09.2025
- Okunma Sayısı
- 356