KMO

II. ULUSLARARASI MADENİ YAĞLAR SEMPOZYUMU VE SERGİSİ DÜZENLENDİ

    Yayına Giriş Tarihi: 15.11.2013  Güncellenme Zamanı: 18.11.2013 09:37:11  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 15.11.2013 11:26:52

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tarafından II. düzenlenen Uluslararası Madeni Yağlar Sempozyumu ve Sergisi, Ankara Milli Kütüphanede yaklaşık 200 katılımcı ile gerçekleştirildi.

Sempozyuma, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TEİAŞ, EÜAŞ, TKİ, TPAO, sektörün önde gelen firmaları ve  uluslararası firma yetkilileri katıldı. Sempozyumun açılışında Oda Başkanımız Mehmet Besleme, Ankara Şube Başkanımız İbrahim Akyürek, Madeni Yağ Çalışma Grubu adına Selahattin Korkmaz, İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Gürlek, TP Petrolleri Dağıtım A.Ş. Y.K. Başkanı A. Erdal Gülderen, TKİ Makina İkmal DaireBaşkanıCengizhan Türkmen birer konuşma yapmıştır. Sempozyuun ilk günü 2 oturum yapılmış olup, ardından akşam verilen kokteyl ile ilk gün sona ermiştir. Sempozyumun 2. günü 3 oturum, Sempozyumun son günü olan 3. günde 2 oturum ve "Ülkemizdeki ve dünyadaki atık yağ geri dönüşüm teknolojilerinin durumu, konu ile ilgili mevzuat" konulu panel düzenlenmiş ve sempozyum sona ermişitir.

Oda Başkanımız Mehmet Besleme‘nin açılış konuşması aşağıdadır.  

2. Uluslar arası Madeni Yağlar Sempozyumu ve Sergisi

14-16 Kasım 2013 Milli- Kütüphane

Değerli Konuklar,

Sevgili Oda Yöneticilerimiz,

Sevgili Meslektaşlarım,

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen "2. Uluslararası Madeni Yağlar Sempozyumu ve Sergisi" ne hoş geldiniz diyor, hepinizi Kimya Mühendisleri Odası adına sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Kimya Mühendisleri Odası, kendi ilgi alanı içerisinde olan bu etkinliğin ilkini 1991 yılında Bursa` da "Madeni Yağlar Sempozyumu" başlığı ile düzenlemişti. 

Aradan geçen 20 yılı aşkın bir süre sonucunda Kimya Mühendisleri Odası`nda çalışan Madeni Yağ Komisyonu, ülkede mevcut sektördeki olumsuz koşulların sürekli artışının önüne geçilmesi, çevre ve insan sağlığının korunması, aynı zamanda tüketicilerin ve kullanıcıların kaliteli ürüne ulaşması için sempozyumun tekrarlanmasını önermiştir. İşte bu öneri doğrultusunda bugün bu sempozyumun 2. sinde bir arada olmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Hemen başta, emeği geçen tüm arkadaşlarıma, düzenleme, bilim ve danışma kurulunda yer alan meslektaşlarıma, oda çalışanlarımıza, başta İMMİB ve Serem Petrol olmak maddi destek sağlayan tüm kurululara teşekkür ediyor, Oda yönetim kurulumuz ve şahsım adına hepsine şükranlarımı sunuyorum.

Sevgili Arkadaşlar

Öncelikle sempozyum konu başlığımız olan Madeni Yağlar konusunda araştırdığım ve derlediğim bazı genel bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum;

31/12/2011 tarihli ve 28159 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Ham Petrol, Akaryakıt, İhrakiye, Madeni Yağ, Baz Yağ ve Petrolle İlişkili Maddelere Dair Karar" ile 2012 yılında piyasada dolaşımda bulunacak ham petrol ve ürünler tanımlanmıştır. (EPDK)

Ülkemizde rafinerilerin kapasite kullanım oranı son üç yıl içinde sürekli bir artış göstermiş ve rafinerilerin kapasite kullanım oranları (ara ürünler hariç) 2010 yılında %68,4; 2011 yılında %74,8 iken 2012 yılında %78,7 olarak gerçekleşmiştir. (EPDK 2012 raporu)

Madeni yağ sektörünün büyüklüğü akaryakıt sektörünün büyüklüğünün % 4`ne dahi denk gelmemektedir. Ulusal ve uluslararası 7 büyük firma, madeni yağ piyasasının % 70`lik kısmına, geri kalan yaklaşık 250` ye yakın firmada kalan % 30`luk pazar payını sahiptir.

Sektörün yıllık cirosunun yaklaşık 3 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmektedir.

EPDK verilerine göre 2012 yılı itibarı ile 258 adet üretici lisanlı, 6 adet dağıtıcı lisanslı kuruluş bulunmaktadır. 

PETDER`in 2012 yılı sektör raporuna göre 2012 yılında 832.627 tonu Baz Yağ, 94.824 tonu Madeni yağ olmak üzere toplam ithalat 1.254.814 ton (61 bini katkı ve müztahzar, 266 bin tonu rafineri çıkışı) ve ihracat toplamı ise 550.257 ton olarak gerçekleşmiştir. 

2012 yılında madeni yağ tüketiminin %53`ünü taşıt yağları, %36`sını endüstriyel yağlar, %6`sını deniz yağları, %5`ini ise gresler oluşturmaktadır.

Sektör yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlamaktadır, ancak kimya mühendisleri de dahil sektörde çalışan teknik eleman sayısı net olarak bilinmemektedir. Alanın sorumlu müdür bulundurma zorunluluğu göz önüne alındığında bu sayısının 200`ü geçmediğini ön görmekteyiz.

Odamızda kayıtlı sorumlu müdür sayısı ve lisanslı firmalar karşılaştırıldığında, sektörün kayıtdışı çalıştığı net bir şekilde ortadadır.

Sektör en önemli sorunu,  `10 numara yağ` meselesidir. Bugün madeni yağ adı altında madeni yağ türevleri, solventler, ham nebati yağlar, atık yağlar ve niteliği belli olmayan diğer kimyasal maddeler motorin piyasasına sunulup akaryakıt olarak tüketiliyor.

Akaryakıt piyasasına bu şekilde kayıt dışı yollardan giren standart dışı maddelerin satışının önlenmesi ve doğrudan bu tür faaliyetlere yönelik denetimlerin artırılması gerekmektedir

10 numara yağ sorununun çözümüne yönelik olarak yapılan yasal düzenlemeler sonrasında madeni yağın gerçek tüketiminde ciddi bir azalma meydana gelmemiştir. 

Bununla birlikte Eylül ayında baz yağlarda ÖTV iade sistemine ilişkin alınan Bakanlar Kurulu kararının yarattığı olumlu etkiler sonucunda 2012 yılında gerçekleşen baz yağ ithalatında %20`ye yaklaşan bir düşüş gösterdiği kaynaklarda mevcuttur. 

Madeni yağ sektörüne ilişkin yapılacak vergi artışları kaçağı daha çok artıracaktır. Yapılacak vergi artışı sonrasında bu sektörde de vergiden etkilenmemek için ülkemize kaçak yollardan ürün girişi sağlanacak ve bu sektörün kaçak bir piyasası oluşacaktır. 

Bu vesileyle kaçak olarak yurda girişi sağlanan madeni yağ ürünleri sektörde faaliyet gösteren firmaların markalarının bulunduğu ambalajlar-tenekelere konularak satışa arz edilecek bunun sonucunda da hem devlet bugüne kadar madeni yağ sektöründen temin ettiği vergiden mahrum kalacak hem de tüketiciler standart dışı ürün kullanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.

Sektörün bir diğer önemli sorunu ise atık yağlar sorunudur. Atıkların toplanması, taşınması, tekrar kullanımı ve ber tarafı önemli bir sorundur.

Ülke kaynaklarının kirlenmesi, insan ve doğa sağlığının korunması adına yapılan düzenlemeler kısmi iyileştirmelerin ötesine ne yazık ki, gidememiştir.

Ülkemizde de atık yağların rafinasyonuna ilişkin gelişmiş ülkelerdeki uygulamalara benzer bir şekilde, atık yağların içeriğindeki tüm kirleticilerin temizlenerek baz yağ elde edilecek tesislere ihtiyaç duyulmaktadır.

Sektöre ilişkin genel değerlendirmeleri bu şekilde özetlemek mümkündür. Sizlerle birlikte madeni yağ sektörü ile birlikte 3 gün boyunca karşılıklı tespitler, sorunlar ve öneriler gerçekleştirecek, ülkemiz ve meslektaşlarımız adına çözüm önerileri sunacağız.

Değerli arkadaşlar;

Son olarak, Kimya Mühendisleri Odası, toplumsal sorumluluğunun bilinci içerisinde meslek alanlarında düzenlediği etkinliklerle, alanların sorunlarını ortaya çıkarıp çözüm önerileri geliştirmek gerekliliğinin bilincindedir ve bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır.

Hepinizin bildiği gibi bugün ki, hükümet,  TMMOB ve Odalarımızı, kentler üzerinde oynanan rant oyunlarına engel olarak gördüğü için bertaraf etmeye çalışmaktadır. 

Bunun için sürekli olarak torba yasalarla düzenlemeler yapmakta ve örgütlerimizi işlevsizleştirmeye çalışmaktadır. 

En son 3 gün önce çıkarılan bir KHK ile Orman Mühendisleri Odamız, idari ve mali yönden Orman ve Su İşleri Bakanlığının denetimine açılmıştır. Sırada diğer odalarımız vardır. Bu örgütlerimizi vesayet altına alma operasyonudur, hiçbir demokratik ülkede karşılığı bulunmamaktadır.

Üst birliğimiz TMMOB gibi biz Kimya Mühendisleri Odasının da, insandan, emekten, halktan, hukuktan, adaletten yana bir mimarlık-mühendislik hareketinin temsilcileri olduğumuzu yinelemek isterim.

TMMOB ve bağlı Odaları, bugün sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede, gözlere mil çekilen, kulakların sağır edildiği, dillerin kesildiği bir ülkede, ‘Padişahım çok yaşa` diyenlerle, dalkavuklarla aynı yerde saf tutmayacaktır.

Kral çıplak demeye devam edeceğiz,  kral çıplak diyenlerle, yan yana, yürek yüreğe, omuz omuza durmaya devam edeceğiz.

Bir kez daha böylesi teknik ağırlıklı bir etkinlikte sizlere duruşumuzu yeniden hatırlatmak istedim.

İşte tam da bu noktada sözlerimi tamamlamadan, tüm meslektaşlarımı, Kimya Mühendisleri Odası çatısı altında bizlerle birlikte öneri ve düşünce geliştirmeye, birlikte üretmeye, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya, meslek örgütümüze sahip çıkmaya çağırıyorum.

Sempozyumun ülkemize ve alana katacağı değerin, bundan sonraki yapılacak çalışmalarla daha da ileri götürülmesi umuduyla, hepinize KMO adına saygılarımı sunuyorum.

Mehmet Besleme

KMO YK. Başkanı

 

 

Okunma Sayısı: 1610

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME