KMO

BİYOKÜTLE ÇALIŞTAYI VE SERGİSİ TAMAMLANDI

    Yayına Giriş Tarihi: 10.10.2011  Güncellenme Zamanı: 04.05.2013 11:42:47  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 04.05.2013 11:43:15

`Yenilenebilir Enerji Kaynağı Biyokütle Çalıştayı ve Sergisi” 7-8 Ekim 2011- Bursa BAOB Yerleşkesinde tamamlandı. 230`a yakın katılımcıyla gerçekleştirilen etkinlik, `Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Biyokütle’nin Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınması Açısından Önemi ve Dünyadaki Enerji Politikaları Paneli` ile sona erdi. KMO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet BESLEME`nin açılış konuşması aşağıdadır.

 Değerli Katılımcılar

Sevgili Meslektaşlarım

Odamızın "Geri Dönüşüm Teknolojileri-Sürdürülebilirlik Sempozyumu" na hazırlıkkapsamında düzenlediği, "Yenilenebilir Enerji Kaynağı, Biyokütle Çalıştayı" na hoş geldiniz diyor, hepinizi Kimya Mühendisleri Odası ve şahsım adına saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Günümüzde, sanayileşme, teknolojideki hızlı gelişme, yaşam standartlarının artması ve özellikle ülkelerin enerji kaynakları, bu kaynakları denetleme ve geliştirebilme yetenekleri, enerji taleplerini karşılamadaki bağımsız olma seviyeleri dünyadaki siyasi sürecin en belirleyici unsurlardır.

Enerjinin büyük öneme sahip olması ve fosil yakıt rezervlerinin azalan ömrü, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi arttırmakta, geleceğe dönük üretim senaryolarında yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payının arttırılmasına yönelik çalışmalara hız kazandırmaktadır.

Ülkemizin artan enerji talebini karşılamak, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, çevre dostu üretime yönelmek için kaynak planlanmasında yenilenebilir enerji oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Bu temel öngörüler üzerine odamız, kendi meslek disiplinine en yakın yenilenebilir enerji kaynaklarından biyokütle enerjisini bu salonlarda bir çalıştay kurgusu ile ele almaya karar vermiştir.

Değerli Katılımcılar

Biyo kütleden enerji üretimi en basit tanımı ile biyokütle kaynağının fiziksel süreçler (boyut küçültme, kırma, öğütme, kurutma filtrasyon, ekstraksiyon ve biriketleme) ve dönüşüm süreçleri (biyokimyasal ve termokimyasal süreçler) ile pek çok sıvı, katı ve gaz hallerinde biyoyakıtlara dönüştürülmesidir.

Çalıştay katılımına gelirken taradığım kaynaklarda elde ettiğim bazı tespitleri ve verileri paylaşmak istiyorum;

  • Bir kaynağa göre biyokütle enerjisi potansiyeli bakımından Türkiye en zengin ülkelerden biridir. OECD istatistiklerine göre ülkemizde 12.8 milyon ton petrole eşdeğer biyokütle enerjisi potansiyeli bulunmaktadır. Bu rakam ise ülke enerji ihtiyacının % 40‘ını karşılayabilecek düzeydedir.

  • Biyokütle enerjisi kaynak olarak, kentsel ve endüstrisel atıklar, tarım ve orman artıkları, yağlı tohum, şekerli ve nişastalı bitkiler kullanıldığı için, ekonomik ve çevresel faydanın yanında, tarımsal üretim ve kırsal kalkınma açısından da oldukça önemli bir seçenektir.

  • Türkiye`de ekonomik değeri yüksek ve hızlı büyüyen akkavak, titrek kavak, kızılağaç, kızılçam gibi yerli ağaç türleri enerji ormancılığı için uygundur. Günümüzde enerji ormancılığına uygun alanın %15 değerlendirilmekte, %85 alan ise uygulama beklemektedir.
  • Bir kaynağa göre, Türkiye`de kültürel yetiştiricilik ve gıda üretimi dışında fotosentez yolu ile kazanılabilecek biyokütle enerjisi potansiyeli kayıplar düştükten sonra yıllık net 90 Mtep`dir.İnsan ve hayvan sağlığını ve gıda güvenliği sağladıktan sonra bu atıl alanların bir kısmının kullanımı mümkündür..
  • Yine ülkemizde günlük 65 bin ton endüstriyel ve evsel çöpün ayrıştırılarak düzenli depolanmasıve anaerobik fermantasyonu ile %60`lara yakın metan içeriği olan çöp gazı üretimi olanağı mevcuttur.  Biyokütle enerjisi kapsamında, çöp termik santraları yaygınlaştırılabilir.
  • Türkiye`de biyogaz üretim potansiyeli bir kaynağa göre 1,5-2 Mtep, diğer bir ifade ile 25 milyon kWh olarak öngörülmektedir. Bu potansiyelin %85`i gübre gazından kalanı ise katı atık düzenli depolama sahalarında mevcuttur. Hayvan gübrelerinden ve çöpten biyogaz eldesi özellikle çöplerin düzenli depolanması ile elektrik eldesinin çevre kirliliğini azaltma ve  ekonomik değerleri göz ardı edllmemelidir.

Değerli arkadaşlar; bu tespitler ve veriler eminin 2 gün boyunca burada sizlerin katkıları ile doğrulanacak, yeni tespit, veri ve öneriler ile daha ileriye götürülecektir.

Sevgili katılımcılar

Bu açılış konuşmasında biyokütle enerjisi ve çeşitleri üzerine fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Nasıl olsa akşam ki panelde görüşlerimizi karşılıklı dile getirme, ayrıntılar üzerinden görüşme şansımız olacaktır.

Ancak özetle genel enerji politikaları ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik TMMOB ortamlarında yaptığımız tüm etkinlilerden derlediğimi şu önerileri dillendirmek istiyorum.

1.    Enerji kullanımının en temel insan haklarından biri ve tedarikinin de zorunlu bir kamu hizmeti olduğu unutulmamalıdır.

2.    Genel olarak enerji tasarrufunu sağlayıcı politika ve zorunlu uygulamalar yürürlüğe konulmalıdır. Elektrik iletim hatlarında % 25‘lere varan iletim kayıplarını azaltacak yatırımlar hızlı biçimde yapılmalıdır.

3.    Enerji sektörünün gerek stratejik önemi gerekse kaynakların rasyonel kullanımı açısından düzenleme, planlama, eşgüdüm ve denetleme faaliyetlerinin koordinasyonu için merkezi bir yapıya ihtiyacı vardır.

4.    Enerji sektörüne yönelik politikaların belirlenmesinde toplumun tüm kesimlerinin ve konunun tüm taraflarının görüşleri alınmalı ve sektör özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır.

5.    Enerji planlamasına ilişkin politika ve önceliklerin tartışılıp, yeniden belirleneceği bir platform oluşturulmalıdır.

6.    Türkiye‘nin bir enerji envanteri çıkarılmalıdır. Kamusal planlama, kamusal üretim ve yerli kaynak kullanımını reddeden özelleştirme politikalarından vazgeçilmeli, kamunun eli kolu bağlanmamalı ve kamu eliyle yatırımlar yapılmalıdır. Yetişmiş ve nitelikli insan gücümüz özelleştirme uygulamaları ve politik müdahalelerle tasfiye edilmemelidir.

7.    Enerji üretiminde ağırlık yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmelidir. Enerji planlamaları, ulusal ve kamusal çıkarların korunması ve toplumsal yararın artırılmasını, yurttaşların ucuz, sürekli ve güvenilir enerjiye kolaylıkla erişebilmesini hedeflemelidir.

8.    Enerji üretiminde yerli teknoloji, makina, ekipman ve üretim çalışmaları desteklenmelidir. Türkiye‘de üretimine yönelik olarak üniversitelere ve araştırma merkezlerine araştırma ve geliştirme desteği sağlanmalı, konuyla ilgili lisans sonrası çalışmalar (master, doktora v.b.) teşvik edilmelidir.

9.    Bu çalışmaların enerjide arz güvenliğini temel alan; toplumsal yaşamı, doğal dengeyi ve kültür varlıklarını gözeten politikalar esas alınarak geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.

10.  Yenilenebilir Enerji Yasası esas olarak hidrolik ve rüzgar esaslı elektrik enerjisi üretimini desteklemek üzere çıkarılmıştır. Aynı şekilde güneş, biyokütle, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan elektrik ve ısı üretimi için de yasal düzenlemeler yapılmalı ve destekler uygulamaya konulmalıdır.

11.  Petrol ithalatını azaltacak, yerli yağlı tohum tarımını geliştirecek, kırsal kesimin sosyo ekonomik yapısını ve yerel sanayiyi olumlu yönde geliştirecek yerli biyoyakıt üretimi ve kullanımı desteklenmeli, bu politika petrol lobilerinin etkisinde kalmadan, ülkenin çok yönlü yararları doğrultusunda ve süreklilik arz edecek şekilde uygulanmalıdır.

12.  ÖTV teşvikleri köylüleri zarara soktuğu gibi biyoyakıtlardan yakıt temini konusunda piyasalarda güvensizlik yaratmaktadır. Yerli tohum ve kaynaklardan üretilen biyo yakıtlara ÖTV uygulanmamalıdır.

Değerli Arkadaşlar

Kısacası; Enerji kaynaklarını birbirlerinin rakibi olarak değil tamamlayıcısı olarak görmek gerekir.

Ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacak, ülke koşullarına ve teknolojik gelişmelere uygun, uzun erimli, merkezi-kamusal planlamayı esas almak artık bir zorunluluktur.

Bu eksende insanımızın enerjiye sürekli, güvenli, ucuz ve kolay erişimini sağlayacak,sosyal-çevresel ve ekonomik politikalar ile tümleşik bir enerji politikasına acilen gereksinim vardır.

Ülkemizin özgün koşullarına uygun, yerli-yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarını ön planda tutan, ekonomi-sanayi-tarım-çevre-eğitim-ulusal güvenlik-ulaşım politikaları ile bütünleşik, insanımıza odaklı enerji politikalarının biran önce hayata geçirilmesi öncelikli olarak ele alınmalıdır

Değerli katılımcılar,

Her çalışma gibi bu çalıştay da yoğun bir emeğin sonucudur. Bu nedenle düzenleme, bilim, danışma ve yürütme kuruluna, katkı sağlayan bildiri sahiplerine, sergi alanında yer alan sektör temsilcilerine, odamız çalışanlarına,siz değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyorum.

Tüm meslektaşlarımı, Kimya Mühendisleri Odası çatısı altında bizlerle birlikte öneri ve düşünce geliştirmeye, birlikte üretmeye, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya çağırıyor, hepinize KMO adına saygılarımı sunuyorum.

Mehmet Besleme

KMO YK. Başkanı

Okunma Sayısı: 377

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME