SAVAŞ İÇİN DEĞİL, BARIŞ İÇİN KİMYA
"Hayata Dönüş" Dediler, Ölüm Getirdiler "Ben, beni yakan maddenin ne olduğunu bilmek istiyorum. Benim ve arkadaşlarımın kıyafetleri yanmadı. Ateş yoktu ama yanıyorduk. Sadece derimiz yandı, sonra damla damla aktı, uzadı, döküldü. Bir yıl içinde sekiz ameliyat geçirdim, ondan öncekilerin sayısını bilmiyorum. Bir bacağımdan alınan derilerle kafatasım, diğerinden alınanlarla yüzüm yapıldı. Bir yıl öncesine kadar burnum yoktu. Omzumdan alınan parçalarla da burun yaptılar." Hacer Arıkan* Bugün, Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen onlarca olaydan sadece biri olan, ‘Hayata Dönüş Operasyonu‘ olarak nitelendiren, ancak 32 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin de yaralanmasına neden olan ölüm operasyonlarının yıl dönümü. 15 yıl önce bugün cezaevlerinde ölüm orucunda olan mahkumlar, kimyasal silahlar kullanılarak katledildiler ve sakat bırakıldılar. 15 yıl sonra yine Türkiye‘de değişen pek bir şey yok. Dün cezaevlerinde insanları acımasızca katleden zihniyet bugün sokakta, evlerinde, hastanede, okulda insanları katlediyor. Bugün Diyarbakır, Mardin ve Şırnak‘ta insanları evlerinden yurdundan ediyor. Halkın üzerine bombalar yağdırılıyor, evlerinde insanlar katlediliyor kimyasal silahlar artık bugün Türkiye‘nin her yerinde fütursuzca kullanılmaya devam ediyor. Doğal bir şey gibi gösterilmeye çalışılan ancak bir kimyasal silah olan biber gazı ve belki de bilmediğimiz diğer kimyasal silahlar bugün doğu illeri başta olmak üzere her yerde insanların canına kast ediyor. Yaşanan bu durum sadece ülkemizle de sınırlı değil. Maalesef savaş çığırtkanları dünyanın her yerinde. Özellikle yanı başımızda Suriye‘de her gün insanlar ölüyor. Gerek rejim güçleri gerekse de muhalif grupların kimyasal silah kullandığı artık saklanamayan bir gerçek. 15 yıl önce kimyasal silahların sebep olduğu vahşeti bugün bir kez daha hatırlarken, tekrar ediyoruz: "Savaş öldürür. Bütün silahlarda olduğu gibi kimyasal silahlar ölümcüldür." "Savaş için değil barış için kimya!" diyen biz kimya mühendisleri, buradan hükümete seslenmek istiyoruz: "Halkın üzerine bombalar yağdıran, kimyasal silahlar kullanan iktidar insan haklarını, yaşam hakkını çiğnemekte, gerek ulusal, gerekse de uluslararası hukuka göre suç işlemektedir. Halkı zorunlu göçe mecbur bırakan, sivil ölümleri başta olmak üzere tüm canlılara zarar veren savaş politikalarınızdan, başta biber gazı olmak üzere, kimyasal silahları kullanmaktan vazgeçin. Bilimi ve teknolojiyi savaş için değil, barış için kullanın. Savaş için değil barış için mücadele edin." Ve bir çağrıyı da Türkiye halklarına yapmak istiyoruz: "Savaş politikalarına karşı barışı savunmak insanlık görevidir. Başta biber gazı olmak üzere tüm kimyasal silahlar ölümcüldür. Yaşanan katliamları normalleştirmeye çalışanlara izin vermeyelim, demokratik yarınları, güneşli güzel günleri inşa edebilmek için yaşananlara sessiz kalmayalım..." Ne "Hayata Dönüş" operasyonlarını, ne öncesinde ne sonrasında ve şimdi Türkiye halklarına yaşatılan zulmü ve katliamları unutmadık, unutturmayacağız...
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu *Hacer Arıkan, 2000 yılında Bayrampaşa Cezaevine düzenlenen "Hayata Dönüş" operasyonundan yaralı kurtulan mahkum |
Tweet
