26 Nisan 1986`da o tarihte SSCB bünyesinde bulunan bugün Ukrayna sınırları içerisinde kalan Çernobil Nükleer Santralinde bir deney sırasında patlama meydana gelmiş ve atmosfere çok miktarda nükleer fisyon tepkimesi ürünleri saçılmıştır. Nükleer fisyon, özetle, radyoaktif çekirdeklerin parçalanarak kararsız çekirdeklere ve nötronlara dönüşmesi reaksiyonudur. Açığa çıkan nötronlar ortamdan uzaklaştırılmadığı sürece sürekli devam eden sonsuz reaksiyonlar olarak kabul edilir. Aynı zamanda atom bombalarının yapımında kullanılan kimyasal tepkime de nükleer fisyon reaksiyonudur. Bu nedenle nükleer santrallerde meydana gelebilecek en küçük bir hata, en az atom bombası kadar etki yaratacaktır. Nükleer reaksiyonlar sonsuz enerji kaynakları olarak nitelendirildiğinden, reaktör iyi soğutulmaz ise kontrolsüz bir enerji açığa çıkmaktadır. Çernobil`de de, Fukuşima`da da nükleer reaktörlerin soğutma sistemlerinde oluşan aksaklık nedeniyle facia meydana gelmiştir. Nükleer facialar diğer kaza ve afetler gibi değildir. Diğerlerinin etkileri geçebilir, yaraları sarılabilir ancak nükleer reaksiyonlar sonsuz reaksiyonlardır ve etkileri yüzyıllarca sürecektir. Oluşan radyoaktif parçacıklar küçülecek, tüm dünyaya yayılacak; ancak bölünmeye ve ışımaya devam edecektir. Her bir parçacık kanserojen etkiye ve mutajenik etkiye sahiptir. Yani kansere, genetik değişikliklere ve mutasyona neden olabilmektedir. Tüm bu nedenler ile bahanesi her ne olursa olsun, nükleer yöntemle enerji üretiminden vazgeçilmelidir. Ne Mersin`de ne Sinop`ta ne de dünyanın her hangi bir yerinde nükleer santrallere izin verilmemelidir. Bizler TMMOB – Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak, Nükleere İnat, Yaşasın Hayat demeye ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz !! Saygılarımızla, TMMOB – Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu |
Tweet
